ekonomiye_can_verinOlumlu, olumsuz pek çok yazıya, fikre, tartışmaya konu oldu bu yeni seri. Facebook’ta beni çok güldüren durum mesajlarından tutun da, köşe yazarlarına ve kahve molası sohbetlerine kadar günlük hayatın içinde konuşulur bir etkisi de oldu ama. Zamanlama tamamen tesadüf mü, yoksa Türkiye Reklam Konseyi’nin ve bankaların sessiz bir anlaşması gibi ortak bir iletişim “yüklemesi” mi yapıyor bilmiyorum, velakin son dönemde üç tane ekonomik canlanmaya, alışverişe ve dolayısıyla ekonomik dönüşüme katkı çağrısı yapan çalışmaya rastladım. Bunlardan birisi, Akın Öngör’lü, Yaman Törüner’li, Deniz Gökçe’li, Meliha Okur’lu “Ekonomik Canlılık” Kampanyası. Detaylarına ve reklam filmlerine buradan (http://www.ekonomiyecanverin.com/) ulaşabilirsiniz.

Diğeri Garanti Bankası’nın eski Türk filmi tadındaki esprili kredi kampanyası. Açık büfe kredi !!!! :)

Diğeri de HalkBank’ın “Evini Yenile Türkiye” kampanyası. (http://www.eviniyenileturkiye.com/)

Fikir çok güzel, yapı malzemeleri sektörden 83 firma ile işbirliği yapılmış ve kampanyaya üye bayilerinden mal ve hizmet satın almak isteyen tüketicilere Halk Bank’ın sağladığı destekle, düşük faizli kredi sağlanıyor. Ama reklam filmini ben biraz ajite buldum. Reklamın tonu daha neşeli, daha coşkulu olsaydı, sanki tüketiciyi duygusal olarak yakalayacakları gibi bir endişe ile hazırlanmış sanki. Yine de iletişim yatırımlarının artması, ekonomik canlanmanın “başlamaya başladığının” bir göstergesi.

Ben bu yazıyı şu hikaye ile bitirmek istiyorum; :)

Mevsim yaz, aylardan Ağustos… Riviera kıyısında küçük bir kasaba, yaz sezonu ancak yağmur yağıyor, yani kasaba bomboş, herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar. Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıp, odaya bakmaya çıkıyor. Otel sahibi parayı hemen alıp, kasaba olan borcunu ödüyor. Kasap, 100 doları hemen kaparak toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor. Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren son defa birlikte olduğu kadına götürüyor. Kadın parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu ödüyor. Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri alarak kasabayı terk ediyor.

Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor ancak TÜM KASABA BORÇLARINDAN KURTULUYOR VE GELECEĞE ÜMİTLE BAKIYOR…